NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
30 - (2150) حدثنا
أبو الربيع،
سليمان بن
داود العتكي.
حدثنا
عبدالوارث.
حدثنا أبو
التياح، عن
أنس بن مالك.
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أحسن
الناس خلقا.
وكان لي أخ
يقال له أبو
عمير. قال:
أحسبه قال:
كان فطيما.
قال: فكان إذا
جاء رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فرآه قال
(أبا عمير! ما
فعل النغير؟).
قال: فكان
يلعب به.
[ش
(فطيما) بمعنى
المفطوم.
(النغير)
تصغير النغر.
هو طائر صغير،
جمعه نغران].
{30}
Bize Ebû Rabi' Süleyman
b. Dâvud El-Atekî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdû'l-Varis rivayet etti.
(Dediki): Bize Ebû't-Teyyah rivayet etti. (Dediki): Bize Enes b; Mâlik rivayet
etti. H.
Bize Şeyban b. Ferrûh da
rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Abdü'l-Vâris, Ebû't-Teyyah'dan, o
da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş :
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ahlâkça insanların en güzeli idi. Benîm bîr kardeşim vardı
ki, ona Ebû Umeyr denilirdi. (Râvi demiş ki: zannederim memeden ayrılmıştı,
dedi.) Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bize) gelip de onu gördüğü
zaman:
«Ebâ Umeyr! Ne yaptı
Nugayr!» derdi. Ebû Umeyr bu kuşla oynardı.
İzah:
Esma hadîsini Buhârî «Menâkıb-ı
Ensâr»'da, Sehl ve Enes rivayetlerini >Kitâbu'l-Edeb»'de tahrîc etmiştir.
Hz. Esma'nın:
«Müddetimi tamamladığım halde Medine'ye geldim» sözünden muradı: Ekseriyetle
doğum müddeti olan dokuz ayı tamamladım, demektir.
Hz. Abdullah'ın
İslâm'da doğan ilk çocuk olması mutlak değildir. O Medîne'ye hicretten sonra
orada doğan ilk muhacir çocuğudur. Yoksa Ensâr'dan Nu'man b. Beşîr Medine'de
ondan önce doğmuştur. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Abdullah için
hurma çiğneyerek ağzına çalmış, mübarek eliyle onu meshetmiş, onun hakkında
hayır ve bereket niyazında bulunmuştur. Filhakika Resûl-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in duası kabul buyurulmuş, bereketi Abdullah'ın üzerinde
zuhur etmiş, Abdullah insanların en faziletli, en cesur ve hilâfet hususunda en
âdillerinden biri olmuştu. Nihayet şehid edilmiştir. Hz. Abdullah yedi sekiz
yaşlarına gelince babası tarafından Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e bey'at etmeye gönderilmiş, o da gitmişti. Onun geldiğini görünce Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gülümsemesi; ya sevindiğinden yahut istikbalde
Abdullah'ın başına geleceğinden dolayıdır. Hz. Abdullah'ın bu bey'atı teberrük
ve teşerrüf içindi. Çünkü henüz bulûğa ermemişti. Mükellef değildi.
Ebû Üseyd'in ismi Mâlik
b. Ebî Rabîa'dır. Fakat oğluna verdiği ismin ne olduğu malûm değildir. Yalnız
çirkin bir isim olduğu söylenmiştir. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) o ismi değiştirerek çocuğa Münzir ismini vermiştir. Bâzılarına göre
buna sebep babasının amcası oğlunun Münzir adını taşımasıydı. Bu zâta Münzir b.
Amr denilirdi. Ve kabilesinin reisiydi. Bir'i Maûne vak'asında şehid düşmüştü.
Hz. Enes'in bahsettiği
kardeşi Ebû Ümeyr onun anne bir kardeşidir. Bu çocuk sütten yeni kesilmişti.
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyaretlerine geldikçe ona şaka
yapar:
«Yâ Ebâ Umeyr! Ne yaptı
Nuğayr?» derdi. Nuğayr ismi tasgiridir. Noğayr serçe büyüklüğünde kırmızı
gagalı bir kuştur. Ümeyr'in bu cinsden bir kuşu vardı. Bir gün kuş ölmüş; Ebû
Ümeyr buna çok üzülmüştü. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
şakalaşması bundandı.